Ana sayfa YAŞAM Uyku Ne İşe Yarar?

Uyku Ne İşe Yarar?

0

Beyza ATLI, PSY

24 saatlik günlük yaşam serüvenimizin belli bir süresini uyuyarak geçirmek zorunda olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Günlük uyku süresinin aslında kesin bir sınırlaması yoktur; çünkü uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Eğer ki buna bir sınır koymak gerekiyorsa, beş saatten az on saatten fazla uyuyan kişinin bir uzmana görünmesi gerekir (tabii ki bunun bir hafta gibi bir sürekliliği varsa). Çünkü az veya çok uyuma, depresyon başta olmak üzere birçok mental hastalıkla (paranoya, bulanık görme vs.) ilişkili olabilir. Bu yüzden, yaş ilerledikçe uyku süresi azalmakla beraber uyku kalitesi de düşer.

Uykunun üç temel amacı vardır: yenilenme, düzenleme ve en önemlisi öğrenme. Uykunun en derin olduğu aşamada büyüme hormonu salgılanırken hasarlı dokuların da tamiri uyarılır; yani bebeklik ve çocukluk döneminde uykuya daha çok ihtiyaç duyulmasının sebebi bu yüzdendir. Uyusun da büyüsün tekerlemesi de aslında buna bir atıftır. Uykudayken tüm gün kullandığımız uzuv ve organlarımız dinlenir, kendilerini yeniler ve bir sonraki güne hazırlar! Uyku beynin çarklarını yağlama görevini yürütür. Beyin, gün boyu öğrenilen eylem ve beceri anılarını güçlendirmek için gece uykusundan yararlanır. Bir şeyler okuyup öğrendikten sonra uyumak, uyanıldığı zaman bu bilginin daha da pekişip iyi öğrenilmiş olmasını sağlar. Örneğin, sıkı hazırlandığımız bir sınav öncesi uykuya yatmadan önce sanki kafamızda hiçbir şey kalmamış gibidir. Fakat sabah uyandığımızda çalıştığımız her şeyi etkili bir şekilde hatırlayabiliriz. Bir şeyi öğrenme veya anlama çabası içindeyken araya sıkıştırılan bir şekerleme uykusu bile öğrenmeyi kolaylaştırıp güçlendirir. Bu sebeplerden dolayı, sınav döneminde kafein ve tüm uyarıcılar yerine sağlıklı bir uyku, bu süreci çok daha etkili hale getirecektir. Hafızadan söz etmek gerekirse, uyku bölündüğü ya da yeterli olmadığı zaman bazı türden anılarımızın kalıcı hale gelme süreci de yavaşlar!

Uykunun yeterli olmaması ve bu yetersizlik durumunun sürekli olması beyne ve bedene oldukça zarar verirken, zihnin çalışma sürecini de olumsuz yönde etkiler. Uyumayan bir kişinin uykusuzluk süresi ne kadar uzun ise akıl karışıklığı ve hafıza zayıflığı da bir o kadar fazladır; çünkü uyku yoksunluğu, stres hormonlarının aşırı salınmasına neden olur. Normal bir insan 1 veya 2 günlük uykusuzluğu tolere edebilir, fakat daha fazlası kişiyi sanrılar (halüsinasyonlar) görmeye doğru sürükleyebilir. Bir farenin ölmesi için dört gün, bir sineğin ölmesi için ise iki hafta uykusuz kalması yeterlidir.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.