Bahçeşehir Üniversitesi’nde medya okuryazarlığı ve dezenformasyonla mücadele eğitimi

7 Mart 2024 tarihinde, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun desteğiyle Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Medya Okuryazarlığı ve Dezenformasyonla Mücadele” eğitimi gerçekleşti. Prof. Dr. Nezih Orhon tarafından verilen eğitime, İletişim Fakültesi öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Eğitimde, artan dezenformasyon tehdidine karşı medya okuryazarlığının önemi vurgulanırken, dezenformasyonun tanımı, türleri ve yayılma yolları ele alındı. Ayrıca, dezenformasyonla mücadelede medya okuryazarlığının rolü ve doğru bilginin teyit edilmesi hakkında bilgiler verildi.

Neden medya okuryazarlığı?

Prof. Dr. Nezih Orhon, eğitimin temel motivasyonunun, dijital medya profesyonelleri tarafından üretilen güncel verilere ve araştırmalara dayanarak, internetin ve sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisinin anlaşılmasını sağlamak olduğunu belirtti. “We Are Social” ve “Meltwater” gibi önemli kaynaklardan alıntılar yaparak, Türkiye’nin internet adaptasyonu konusunda dünya çapında öne çıkan bir ülke olduğunu vurguladı.

Günlük yaşamda internet kullanımı

Orhon, Türkiye’deki internet kullanıcılarının günlük hayatlarına dair verileri paylaşarak, internetin buluşma noktası olduğunu ifade etti. İnternet kullanıcılarının büyük bir kısmının her gün aktif olduğunu ve ortalama olarak resmi çalışma saatleri kadar zamanlarını internet üzerinde geçirdiklerini belirtti. Bu durumun, bilgi arayışından sosyal medya kullanımına, e-ticarete kadar birçok alanda yeni fırsatlar sunduğunu ama aynı zamanda yanıltıcı bilgiler ve manipülasyon risklerini de beraberinde getirdiğini ifade etti.

Profesyonel medyanın sorumluluğu ve yanlış bilgilendirme

Prof. Dr. Orhon, profesyonel medyanın yanlış bilgilendirmeyle mücadeledeki rolünü eleştirerek, “o söyledi” gazeteciliğinin güvenilmezliğine dikkat çekti. “Güvenilir kaynaklardan geldiği iddia edilen bilgiler, doğruluğu teyit edilmeden yayılıyor. Bu, bilgi kirliliğine ve toplumsal algıda büyük karışıklıklara yol açıyor,” şeklinde konuştu. Ayrıca Orhon, yanlış bilgilendirmenin sosyal, politik ve kültürel ayrımlara yol açabileceğini, halk arasında panik ve kafa karışıklığı yaratabileceğini belirtti. Ayrıca, yanlış bilgilendirmenin ekonomik kayıplara, sağlık sorunlarına ve toplumsal kutuplaşmalara neden olabileceğini vurguladı.

Medya okuryazarlığı ve eleştirel düşünme

Eğitimde, medya okuryazarlığının, bilginin doğruluğunu sorgulama ve eleştirel düşünme yeteneği olduğu vurgulandı. Orhon, “Medya mesajları her zaman bir amaç doğrultusunda üretilir. Bu nedenle, sunulan her bilgiyi kritik bir gözle değerlendirmek, medya okuryazarlığının temelidir,” dedi.

Medya okuryazarlığının rolü

Orhon, medya okuryazarlığının, bilgiye erişimden öte, bilginin doğruluğunu sorgulama ve eleştirel düşünme yeteneği olduğunu belirtti. Bu yeteneklerin, yanlış bilgilendirmeye karşı bireysel koruma sağlamanın yanı sıra, toplumun bütün olarak bilgiye dayalı daha sağlıklı kararlar almasına olanak tanıdığını ifade etti.
“Kadınlar genellikle medyada ikincil karakterler”
Seminerde, kadınların medyadaki temsili ve toplumsal cinsiyet eşitliğine de değinildi. Orhon, “Kadınlar haberlerde, filmlerde ve medyanın diğer alanlarında genellikle ikincil karakterler olarak gösterilir. Bu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve kadınlara yönelik önyargıları pekiştirir,” şeklinde konuştu.

Medya ve toplumsal değişim

Seminer, medyanın toplumsal değişimde oynayabileceği rol üzerine bir diyalogla sona erdi. Orhon, “Medya, toplumsal cinsiyet eşitliği, hak temelli yaklaşımlar ve çeşitliliği teşvik ederek toplumsal değişime öncülük edebilir. Medya okuryazarlığı, bu değişimi anlamamıza ve katkıda bulunmamıza yardımcı olur,” dedi.

Ayça Buse Kaymaz

Doğanay Şakir Şeker

Saraybosna’da Medya ve İnovasyon kampı