Dünya’da ve Türkiye’de, dövüş sporlarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Öyleki; ‘Jiu jitsu’ ve esin kaynağı olduğu ‘Judo, Japonya ve Brezilya Jiu jitsu, Muay Thai’ gibi branşlar şu sıralar oldukça popüler.
Dövüş sporları genel olarak Uzak Doğu felsefelerinden esintiler taşıyor. Neredeyse hepsinin içerisinde; felsefe kaynaklı inanç, huzur, dinginlik ve çoğunlukla da barış var. Belki de içerisinde barındırdığı bu özellikler nedeni ile ülkemizde ‘dövüş sporları’, ‘savunma sporları’ olarak biliniyor. Ancak dövüş sporları, savunmak için değil saldırı için tasarlanmışlardır. Bu yüzden saldırı ile olan bağlantıları savunmaktan çok daha fazladır. Dövüş sporlarını ‘Martial Art’ yani ‘Savaş Sanatı’ olarak adlandırmak doğru bilinen bir yanlışı düzeltmek adına faydalı olacaktır.
Ground and Pound, Savaş Sanatları okulu. İstanbul
Savaş sanatlarından Judo, Brezilya ile Japonya Jiujitsu ve Muay Thai; Jiu jitsu’dan ilhamla ortaya çıkan branşlardır. ‘Jiu Jitsu’, Japonca’da ‘Yumuşak Sanat’ anlamına gelir. Ne zaman ortaya çıktığı ile ilgili kesin olan bir bilgi yok. Sadece 17.yüzyılda, Çin’de ortaya çıktığı sonrasında Japonya’da geliştirildiğine dair iddialar var. Ortaya çıkış amacı ise silahlı ve zırhlı rakibi, silah kullanmadan etkisiz hale getirmek. Çok fazla teknik içerdiğinden bu sporda uzmanlaşmak için sabır ve uzunca zaman gerekiyor. Uzmanlık sonrasında, uygulanabilecek enerjinin özelliğine göre zayıfın, kendisinden daha güçlüyü alt etmesi kaçınılmaz. Jiu jitsu, güreş ile benzer özellikler taşıyor ama güçten ziyade tekniğe dayalı olması onu güreşten ayırıyor.
Ju jutsu-Ju jitsu ya da Jiu jitsu
Jiu jitsu, hız, çeviklik, yakalama, kitleme, fırlatma kısacası etkisiz hale getirmeye dayalı bir spor. Bireysel bir spor olan ‘Jiu jitsu’da rakipler karşılıklı olarak kozlarını paylaşıyor. Müsabakalar ‘tatami’ adı verilen ‘12×12 m’ uzulukta yumuşak bir zemin üzerinde gerçekleşiyor. Dövüş sistemi ise ilk olarak yumruk ve tekme ile saldırı daha sonra tutup fırlatma, yere düşürme ve kitleyerek nefessiz bırakma son olarak yer teknikleri olmak üzere üçe ayrılıyor. Bir müsabakanın süresi ise 3 dakika.
Savaş Sanatları ve Pedagoji
UNESCO, 2015 yılında Judonun 4-21 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin gelişimi için çok önemli olduğunu deklare etti. Bunun nedeni ise vücut ve zihin gelişimine sağladığı katkılar. Hatta öyleki Fransa, Hollanda, Japonya ve Hırvatistan gibi ülkelerde ilkokul müfredatında zorunlu spor dersi haline geldi. Judo federasyonu Türkiye’de ise 1960’lı yıllarda kuruldu. O günden bu güne ülkemizde Judo eğitimi veren spor okullarının sayısı hızla artıyor. Dünya tarafından değer gören bir branşın ülkemizde hak ettiği değeri görüp göremeyeceği ise merak konusu.
Ground and Pound, savaş sanatları okulu. İstanbul
